Köyün birinde genç bi kadın yalnız başına mısır tarlasında çalışırken,
kolunu bi mısır kabuğu kesmiş. Kesik bayağı derinmiş. Kolunda şiddetli
bi kanama başlamış. Kadıncağız da kan görmeye dayanamazmış. Hemen
oracıkta, olduğu yere bayılıvermiş. Bir süre sonra ayılmış ve evine
dönmüş.
Aradan epey bi zaman geçmiş. Kadının yarası kapanmış
ama kolu şişmeye başlamış. Sürekli bi karıncalanma hissi varmış kesiğin
olduğu yerde. Durum böyle olunca, kadını doktora götürmüşler. Doktor
muayene etmiş ama bi'şey bulamamış. Kesiğin mikrop kaptığını, bunun
sonucunda da deri altında iltihap oluştuğunu düşünerek, şiş bölgeyi
kesip içindeki iltihabı akıtmaya karar vermiş. Şişkin yere neşteri
vurmasıyla kadının kolundan binlerce minik akrep dışarı fırlamış. Tabii
kadın oracıkta kafayı yemiş.
Meselenin aslı sonradan anlaşılmış.
Meğer mısır tarlasında kadın baygınken bir akrep kadınının kesik koluna
yumurtalarını bırakmış. Minik akrep yavruları da yumurtalarından çıkmış
ve kadının kolunda gelişmeye başlamış. Gerisi de malum işte. Kadıncağız
hala akıl hastanesinde, "Kolum şişti, kolum şişti" diye dolanıyomuş.