Su an 17 yasındayım ve olay bundan 3-4 sene evvel YASANMISTIR.
O yaz en büyük zevkimiz arkadaslarla gece asagı inmek idi ve hemen
hemen indigimiz her gece birbirimize korku hikayeleri anlatırdık.
Anlattıgımız hikayeler genelde kendi hayal ürünümüz olurdu fakat
anlatırken sanki yasamış gibi anlatırdık ve kendi uydurdugumuz hikayeye
o ortamın verdigi gerilimle kendimiz de inanır ve korkardık.
Içimizde en çok hikaye anlatan Nedim diye bir arkadasımız idi. Nedim
yasça bizden büyüktü ve bizi korkutmayı iyi başarıyordu açıkçası. Yine
böyle bir gecede Nedim bize çok ilginç bir hikaye anlattı. Hikayeye
göre bazi insanlar sebepsiz yere içlerinden gelen bir ateşle küle
dönüsecek kadar yanıyorlarmis. Bu yanma o kadar çabuk
gerçeklesiyomuşki, kendisini kurtarmaya zamanı olmuyormus kurbanın.
Ayrıca bu olay kurban yalnızken gerçekleşiyormuş, yani görgü tanığı
olmuyormuş hiçbir zaman. Bu anlattıgı hikaye ilginç olduğu kadar
inandırıcı gelmemisti çogumuza. Fakat Nedim evinden getirdigi
ansiklopedi de yazılanları bize gösterince tüylerimiz diken diken
olmustu hepimizin. Bu olaylar gerçek yasanmıs olaylar olarak
anlatılıyordu ansiklopedide kanıtları ile. O gece eve kosar adımlarla
çıktım ve bütün gece gözlerime uyku girmedi. Ertesi gün ise belki
hepimiz için hayatımızın en korkunç günü olmustu.
Gelen habere
göre Nedim bir sokak arasında ölü bulunmustu ve isin ilginç yanı
Nedim'in gömüldügü mezarlıkta 1 hafta sonra yangın çıkmıstı ve bütün
mezarlar yok olmustur.Inanmayan arkadaslar eski gazeteleri
karıstırabilirler. Tarih: 3 Eylül 1997, Mersin mezarlıgı orman
tarafında onlarca mezar yanmıstır.