12.04.2006 İTİBARİYLE ALMAN POLİSİNDEN İNCİLER;
Almanya'daki
8 Türk'ü çete mi öldürdü? Polis: ''Bunlar, bir zincirin ucundaki küçük
lambalar. Nerede hata yaptıklarını henüz bilmiyoruz. "Almanya'da seri
cinayetlerde öldürülen 8 Türk ile 1 Yunanlının, suç şebekeleriyle
ilişkileri olduğu ihtimali üzerinde duruluyor. Cinayetleri araştırmak
amacıyla "Bosporus" (Boğaziçi) adı altında oluşturulan cinayet
masasının uzmanları, öldürülen kişilerin uyuşturucu mafyası ya da bir
suç örgütüyle ilişkileri olabileceğini belirttiler. "Bosporus" Başkanı
Wolfgang Geier, "Ölenlerin çoğunun birbirleriyle ilişkisi vardı.
Uyuşturucu piyasasında faaliyet göstermiş olabilirler. Bunlar, bir
zincirin ucundaki küçük lambalar. Nerede hata yaptıklarını henüz
bilmiyoruz" dedi. Adı açıklanmayan bir uzman da "Çoğu kurbanın
Türkiye'deki bir ithalat ve ihracat şirketiyle ilişkisi vardı. Bu
kişilerin söz konusu şirkete yatırım yaptıklarını tahmin ediyoruz.
Kendilerine, yasadışı silah kaçakçılığına ve insan tacirliğine yardımcı
olmaları durumunda yüzde 15'e varan oranlarda kazanç sözü verildiğini
sanıyoruz" diye konuştu. Kriminolog Christian Pfeiffer ise kurbanlardan
şantaj yoluyla para istenmiş olabileceğini belirtirken, Nürnberg
kentinde görevli Peter Grösch adlı bir polis yetkilisi, kurbanların
kara para aklama olaylarıyla da ilgileri olabileceğini söyledi. Bu
arada, Kassel kentinde en son öldürülen internet kafe sahibi Halit
Y'nin (21) katilinin yanında ikinci bir kişinin görüldüğü kaydedildi.
Almanya'da 2000 yılından bu yana öldürülen 8 Türk ve 1 Yunanlı, 7,65
milimetrelik Çek yapımı "Ceska" marka tabancayla vurulmuştu.
PEKİ NE OLMUŞTU:
Aynı tabanca ile sekizinci cinayet
Almanya'da
son beş yıl içinde büfe ve market işleten bir Yunanlı ile sekiz Türk’ün
kurban gittiği esrarengiz cinayetler sürüyor.
Dortmund Savcısı
Dr. Heiko Artkamper, bütün cinayetlerin aynı tip silah ve aynı biçimde
işlendiğini, kurbanların cinayet öncesi haraç ya da başka bir sebeple
tehdit edilmediklerini, cinayetten kısa bir süre önce sağlık
sorunlarından şikayet ettiklerini ve yakınlarına kendilerini iyi
hissetmediklerini söylediklerini bildirdi.
Savcı, faillerin
cinayetleri gündüz saatlerinde kurbanlarının kafalarına yakın mesafeden
ateş ederek işlediklerini ve kiralık katillerin işi olabileceğini de
söyledi.
Cinayetlerin aydınlatılması için 30 bin Euro ödül
koyduklarını açıklayan Dr. Artkaemper, Federal Asayiş Dairesi'nin Türk
makamlarıyla işbirliği içinde olduklarını da belirtti.
Yetkililer katil ya da katillerin Çek yapımı Ceska 7,65 mm silah kullandıklarını açıkladı.
Aynı silahla başına kurşun sıkılarak öldürülen Yunanlı büfe sahibinin de Türk olduğu sanılarak hedef seçildiği sanılıyor.
Polise
gelen ihbarların, katil ya da katillerin yakalanması için kuvvetli
ipuçları vermediği öğrenilirken, Habil Kılıç'ın öldürülmesinden sonra
bir görgü tanığı, olay yerinden kaçan katil zanlısını orta büyüklükte,
yapılı ve sakallı olarak tarif etmişti. Kurbanların, mütevazı hayat
süren insanlar olduğu ve yasadışı işlere karıştıkları yönünde hiçbir
belirti bulunmadığı belirtiliyor. Alman polisi katil ya da katilleri
yakalamak için seferber oldu. Cinayetlerle ilgili 2 robot resim
yayınladı.
KURBANLAR:
1) 9 Eylül 2000-Nürnberg'de çiçekçilik yapan Enver Şimşek,
2) 13 Haziran 2001-Nürnberg'de terzi Abdurrahman Özdoğru,
3) 28 Haziran 2001-Hamburg'da market işletmecisi Süleyman Taşköprü,
4) 29 Ağustos 2001-Münih'te manav Habil Kılıç,
5) 25 Şubat 2004-Rostock'ta döner büfesi işleten Yunus Turgut,
6) 9 Haziran 2005-Nürnberg'de dönerci İsmail Yaşar,
7) 15 Haziran2005-Münih'te çilingirlik yapan Yunanlı Theodorus Boulgarides,
8) 4 Nisan 2006-Dortmund'da büfeci Mehmet Kubaşık,
9) 10 Nisan 2006-Kassel’de internet kafe sahibi Halit Y.